İsmi bile meymenetsiz nevrotik, çatlak bir karı olarak bendeniz Maydanoz’un blogunu neden takip etmeniz gerektiğini kendinize soruyorsunuzdur. Etrafta o kadar çok vızıldayan sinek varken malum siz de haklısınız aklınız karışıyor. Ben de her işe karışmaya bayıldığımdan bu meseleye de el atıp, blogumda değineceğim konu başlıklarına dair bazı bilgileri sıraladım.
Bir kere size mutluluğa açılan kapının anahtarını vereceğimi yada buna dair ipuçlarını bulabileceğinizi düşünüyorsanız, saçma bir düşünce içinde olduğunuzu söylemem gerek.Ben size herkesin başına gelen, orada burada burnumun ucundaki, uzağındaki olayları, hissettiklerinizi anlatacağım. Siz de almanız gereken dersleri, uygulamanız gereken taktikleri, kulağınıza küpe edeceğiniz nasihatleri bulacaksınız. Yani içinizdeki kadın yada erkek kimse ve onu hiç dinlemediyseniz o işte size bütün olanları anlatmaya başlayacak!
Konular neler mi hadi sıralayalım!
Konular neler mi hadi sıralayalım!
Kadın Olmak!
Ben bu kadın olmak işine taktım. Cinsiyet açısından tercihlerim falan değil kastettiğim. Banu Alkan ablamın Afrodit filmini izlediğim günden beri çok düşünmeye başladım. Hayatımda öyle böyle kırılma etkisi yaratmadı yani. Kadınlık felsefesi, modern kent kadını derken bir sürü feylosefik araştırma yaptıktan sonra anladım.Kadın olmak bir mesele! Meseleyi kendi meselem yapıp bu konuyu derinlemesine inceleyeceğim!
Sokakta Neler Oluyor!
Ajan misali gözlüklerimi taktım, elimde not defteri geziyorum sırf Maydanoz ablanız yüzünüzü biraz güldürsün diye! Kıymetimi bilin ne diyeyim. Geceleri nerelere gidilir, sokağa çıkınca nerede ne yapılır, İstanbul gece alemi kuralları derken sokak adı altında gezilecek, yapılacak ve dikkat edileceklerin ne kadar çok olduğunu keşfettim. Ama siz üzülmeyin, ablanız her nokta gibi buna da el atacak!
Erkekleri ve Aşkı Anlamak!
Aşk, entrika, taktik, son geliştirilmiş yöntemler, ilişki yönetimi, kur yapma sanatı derken hepsi ile ilgili az buçuk bilgili olduğumu fark ettim. Peki erkekleri anladım mı? Hayır tabii ki. Ama en azından çözmeye çalışıyorum. Aşka gelince kim çözdü ki ben çözeyim asla öyle bir niyetim yok. Eğer aşk çözülebilecek kadar kolay bir matematik sorusuna benzeseydi, söylesenize kaçınız günde en az bir kere aşkınızı yada aşkı bulmayı düşünürdünüz?
P.S. Taklitlerimden kaçının, içinizdeki Maydanoz'a da kulak verin!