
Klimanın zararları üzerine o kadar atıp tuttuktan sonra gururuma yediremediğim için vantilatöre talim bir haldeyim. Elimde mahallenin bakkalının yeni yaz hizmeti kapsamında bana kakaladığı ev limonatasını yudumluyorum. Limonata taze limonla değil de mübarek sirkeyle yapılmış! İçime kıyarken ben hala serinlemeye çalışıyorum. Biraz önce izlediğim filmin etkisinden kurtulabilmiş değilim. Sanırım bazı filmler insanı elektrik çarpmışa döndürüyor. Bu hissi "Cinema Paradiso" ve "Dolce Vita" filmlerinde de hissetmiştim. Ama yok bu sefer farklı!
Al Pacino kör olsa bile prim yapar dedirtecek cinsten dans ederken aklımda binbir düşünce... Kadını kollarına alıp dans ederken kendimden geçtim. İçimde binlerce zıt duyguyu bir arada barındırdı. Kemanın ince sesi hayatımda hiç böyle romantik bir sahne izlemediğim hissini yaşatırken bana, tangonun iki bedeni çeken mıktanıs etkisi bana "tutku"nun ancak bu kadar güzel anlatılabileceğini gösterir gibiydi. Peki ama romantizm nedir?
1. Romantizm çaba isteyen bir sanattır!
Klişe sevgilinin yapabileceği en fazla çiçekçiden aldığı dikenlerle bezeli bir buket kırmızı gül ve abartılmış mum ışığı yemeği organizasyonu olur. Bir de üzerine muhabbet yeni yetme şair havalarında iki güzel laf edeyim çabasına bürününce alerji etkisi yaratıyor.
Romantik olmak isteyen ama bunu filmlerden öğrenmeye çalışan yeni yetme delikanlılara sesleniyorum. Kadınlar basit ve içerisinde yaratıcılık olan sürplerizleri sever. Hayatımda aldığım en güzel çiçek, komşunun bahçesinden gizlice toplanmış arada yolunmuş otlarında bulunduğu bir buket papatyaydı. İki arada bir derede ter içinde kalınmış ama çaba gösterilmiş bir davranış! Evet romantizm bir sanattır. Ve sanat emek ve çaba ister.
2. Romantizm tesadüflerle dolu anlardır!
"Closer" filminin başında Alice ile Dan'in tanışma sahnesi bence planlanmamış romantizme önemli örneklerden biri olarak verilebilir. Kız yarı baygın yerde bir seksen yatarken, sonrasında hayatının aşkı olacak Dan yardım için O'na koşar. Kız gözlerini açar. "Hello stranger!" der. Evet bence güzel bir başlangıç ve bence çok da romantik bir an!!!
3. Romantizm süslü ve uzun olmayan cümlelere sahip bir kitaptır!
" Sen ne zaman, nereden geldin ? Yüzün ne kadar güzel, gerçek misin ?" Son zamanlarda okuduğum bir blog yazısından... Gerçekten çok basit ve güzel! Romantik cümleler kurmak için Shakespeare olmaya gerek yok. Planlanmamış anlarda planlanmamış ve sadece hissettiğiniz için söylediğinz onca basit kelimeden oluşan cümleler yok mu! Evet işte o cümleler... Romantik cümleler...
4. Romantizm herkese göre farklı olandır!
Hani ilişkilerin birinci, ikinci sonra devam eder bu bininci ay kutlamaları var ya... "Birinci ay kutlamasını illa da yapacağız" diye tutturup evden zorla çıkaran bir aylık sevgilisi üstüne "Aşşkıımmm bu akşam programı senin istediğin gibi planlayalım. Nereye gitmek istersin" deyince "Recep İvedik-2 gelmiş, ona gidelim" deyince kavga kıyamet, ertesi gün terkedilenlerdenim... Belki de benim romantizmim dünyanın en iğreti adamı ve en saçma filmlerinden birini bile sıkılmadan izleyebilmektir. Herkes aynı olmak zorunda değil ki! Söz verelim hiçbirmiz birbirimize benzemeyelim.
Bu soru açık uçlu sorulardan... Tanımlamakla bitmeyecek cinsten! İyisi mi romantizmi akışına bırakmak... Ben hiçbir zaman klişe bir romantik olamadım. En saçma anlar, en aptal cümleler, en iki arada bir derede yaşanan lardı beni benden alan. Sanırım ben ağdalı ve abartılı hiçbir şeyi sevmediğimden... Herşey iki kişi arasında kalsın, dışarıdan bakınca kimse anlamasın ama o kişi herşeyi hissetsin. Sihirle bulansın anlar... Evet romantizm benim için bundan ibaret!
P.S. Fikrimi değiştirdim. Dans etmek güzeldir. Ve romantik bir eylemdir.
1 yorum:
romantizm bir trajedidir.. eminim..
daha fazla bilgi için bknz: romantizmbirtrajedidir.blogspot.com
Yorum Gönder