Gözlerimi kapatıyorum ve o karanlıkta huşu içinde kendimden geçiyorum. Biraz önce kulakları sağır eden müziği, dostlarla içilen içkileri ve izmaritlerle dolu küllükleri bırakıp geldiğime inanmak güç! Karıncalanan hücrelerimde etanol gezerken yatağıma kapanıyorum. Keşke yanımda olsaydı! Keşke hep benimle olsaydı. Biraz önce doluca söylenen o cümleler yerini boşluğa değil, yanımda çarpan kalbe doğru akardı.
İçimde kıpraşan yalnızlık melankolisi ile kolonya içsem kafa bulamayacak gibiyim. Ben seni tanıdığımdan beri yarı ayık hovardanın tekiyim. Yalanlara, kandırmacalara, dünyadaki bütün yanlışlara eğilimli hallerimin nedenisin. Yok boşvermişliği hala beceremiyorum. Sen bana binlerce kilometre uzaktayken ve bir mesajı bile esirgediğin günlerde bana uykular bile haram!
Sakin bir denizdim ben. Kendi halinde bir yaşamı olan bir iç deniz! Bir gün büyük fırtınaların beni de kasıp kavuracağını, buharlaştırırken çılgın dalgalar yaratacağını bilemeyecek kadar kördüm. Şimdi haftada bir aramanla çoşan, sonraki altı gün bir sonraki seferi bekleyen yani fırtınaya aşık olan ve her fırtına gelişinde biraz daha buharlaşacağını bilen bir kadına dönüştüm. Neye yarar ki gerçekler! İnsan kendisini tüketeceğini bile bile yol alır mı bir gerçeğe doğru? Ben alıyorum. Bu nedenle başkalarına "asla!" ile başlayan büyük cümleler söylemekten, yargılamaktan delicesine korkar oldum. Geçmişimde yaşadığım onca acı bile vız geliyor. Bu aşk iflah etmez ikimizi de biliyorum ama bir yanımla da bir umuda bağlanmk istiyorum.
Yatağımda öylece tavana boş boş bakarken içimdeki düşüncelerle arafta kaldığımı hissediyorum. Vicdanımla bir gün yüzleşmekten korkuyorum. Yok yüzleşme vakti şimdi değil! Ne zaman senden ve senin bütün imkansızlıklarından söz açılsa, konuyu kapamak için var gücümle çabaladığımı fark ettim. Sadece çocuksu hayallerimi anlatsam başkalarına ve sana! Halbuki kimseye anlatmadığım onlarca an yarattım beynimde. Güneşin yavaşça yüzünü denizin üzerine döndüğü bir sabaha birlikte uyanırken, arkamdan bana sarılmanı ve beni bir daha asla bırakmayacağını söylemeni istiyorum. Sahile inmek, saçma sapan konular hakkında konuşmak, bizim gibi yaşadıkları yerlerden ayrılan onlarca insanla tanışıp, anlık dostluklar kurmak istiyorum. Seninle belki de en değerli olanı hiç konuşmadan yanyana oturup derin bir suskunluğu paylaşmayı hayal ediyorum. İçimden taşmak üzere olan kelimelerim var. Ve haftada bir kez değil bir ömür otursak konuşsak yetmeyecek...
Telefonum çalıyor. "Acıların kadını Bergen gibiyim. Kadın yüzüne kezzap yedi ben de kalbime! Çok aşığım lan Bonibon!" diyorum karşımdaki cıvıl cıvıl sarhoş sese.
- Delisin kızım ya! O kezzap kalbini eritecek, söz ben de yenisini alıp takacağım hatta Mehmez Öz'ü sana getireceğim. diyor.
- Çok yakışıklı lan o adam. Kalbim durabilir nakil sırasında! diyorum gülmeye çalışırken.
- Ha şunu bileydin. Kokpitten poz veren adamlar bize göre değil. Cerrah olmalı içimizi deşerken bizi yenilemeli...
İçimi deşerken beni yenileyebilsen... Kendini sıfırlayabilsen ve herşeyi bir kenara iterek "İşte geldim. Tıpkı sana tam 6 ay önce söz verdiğim gibi Sins!" diyebilsen. Ama yok erkekler kadınlar gibi cesaretli değil. Senin için ülkemi, dilimi, bildiğim bütün alışkanlıklarımı mesela sabahları terasımda içtiğim türk kahvesini, dostlarımla gittiğim barları, söylediğim bütün şarkıları, ailemi herşeyi bir kenara atabilirken sen "Zaman!" diyorsun. Bana cümleler kurmanı istiyorum. İçinde hayallerin değil gerçeklerin ve senin bütün düşüncelerinin dolup taştığı... Gerçekleri hayallerinden arındırarak yalın ve belki de başkaları için dünyanın en boş en aptalca cümlelerini kurmanı bekliyorum...
Bana beni nasıl düşündüğünü değil benim yanımda nasıl olacağını anlatmanı istiyorum...Bana ardında bırakacağın herkes için üzgün gözlerle değil, benimle atacağın her bir adım için nasıl heyecan duyduğunu anlatmanı da...
Söz bende o zaman sana dünyanın en yalın, en asit ve en anlamlı cümlesini kuracağım...Ve asla sen söylediğine "Tamam!" diye cevap vermeyeceğim....
1 yorum:
bu yazıyı belki milyonlarca kez okudum, her okudugumda bir daha yaramı kanatıyorum... teşekkürler:)
Yorum Gönder