On bininci uykumun ortasında tam da Hogatha’ya işkence yaparken telefonumun sesiyle gerçek dünyaya döndüm. Gözlerim kapalı bir halde telefonu açınca karşıdaki sesin üzüntüsüyle şok etkisinde ayıldım. Bayan Pike ayrılıksonrasıhayalkırıklığı ses tonuyla hiç ara vermeden olayı özetledi:
-Ayrıldık. Hem de çok iddialı bir neden için. Aşık olmuş. Dur sorma çünkü bininci kez tekrarlıyorum bunu kendime. Kız eski kız arkadaşıymış!
Bazen kendime gerçekten anlam veremediğim anlar oluyor. Dilim pabuç kadar! Gereksiz her anda bu pabuç kadar dil hiç susmaz, tam konuşması gereken anda kilitlenir. Anlık düşünme sürem içerisinde ne diyebileceğimi düşündüm. En sonunda;
-Hemen atla bana gel! Bende sana iyi gelecek birkaç şey buluruz.
Cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım.
Her insan, beklenmedik anlarda beklenmedik sebeplerle hiç beklenmedik olaylar yaşamıştır. Adı üstü Bek-len-me-dik! Yani sizin dışınızda ilerleyen ve siz ne yaparsanız yapın değişmeyecek gerçekliklerle donatılmış olaylar… En unutulmaz aşklarım, kavgalarım, ayrılıklarım ve kazıklarım hep beklenmedik zamanlarda karşıma çıktı. Ya da ben hiçbirini beklemeyecek kadar iyi niyetli yaklaşmışım!
Herşeyin yolunda gittiğini düşündüğünüz bir ilişkinin bir anda bitmesi ansızın gerçekleşmez. Ama hayat işte tıpkı Noel Baba gibi torbadan ne hediye çıkaracağını bilemiyorsunuz. Sürekli sürprizlerle dolu! Ve sürprizler hep iyi olmak zorunda da değil… Beklenmedik bir anda pat diye dürtülüp “Şıştt kızım sen böyle hayal aleminde yaşa ama ben yokum artık. Bence o kadar da mükemmel değiliz.” Diyen İçsesim Maydanozu susturdum.
En son bek-len-me-dik kötü olayımda yapmaya karar verdiğim Maydanoz Kız Acil Durum Paketim geldi. İçinde neler mi var?
- Acıların Kadınıyım Vallahi Çok Fenayım İlacı:
Ben ne zaman viski içsem deli sarhoş olurum. Bu nedenle beni içim içim eriten duruma karşı güçlenmek ve kafayı bulmak adına küçük viski şişem hep hazırdır. Acıların kadını olarak çok fena olan duruma karşı en iyi ilaçlardan biri en kolay sürede sizi en mutlu eden şeyi yapmaktır.
- Beni Dinle CD’si:
Durum vahim! Şimdi oturup bu CD’yi koyacağım ve sanmayın ki içinde damardan Sezen şarkılarıyla içip ağlayacağım. Yanlış tahmin… Beni dinle CD’si lokman hekim tarafından bile önerilen ve tecrübeyle sabit bir ağrı kesici! İçinizden taşmak isteyen sıkıntıyı hareketli, kıpır kıpır şarkılarla atacağınız derlemem de yok yok…
- Kil Maskesi:
Neden hüzün ve mutsuzluk insanları çirkinleştirir. Mutlu insanlar hep güzel! Bu yüzden üzülüp ağlamak değil zaman güzelleşme zamanı! Bu nedenle aktardan aldığım tek kullanımlık kil maskelerim paketimin olmazsa olmazları arasında…
- Makas:
İçinden belki bir anda silmen zor olabilir bütün yaşananları! Unilever’e buradan açık çağrı! Mikropları öldüren anti-bakteriyel sabun üreteceğinize mutsuzluğu öldüren, acıyı silen kimyasal ürün pazarlayın. Bakın nasıl kar edeceksiniz. Yine de üretilmemiş ürünleri beklemekle geçmesin ömrümüz. Acı veren ne varsa lime lime edene dek kesme zamanı! Bütün fotoğrafları, acı verecek tişörtleri kesmek için makas!
- Telefon Rehberi:
Siz evde romantik komediler eşliğinde “Allah’ım neden bu kadar şanssızım niye mutlu sonu olamadı?” diye dövünün, ağlayın adam gitsin Petek Dinçöz’ün en güzel eseri Foolish Kazanova şarkısının klibinde bilinmedik bir barda başrol oynasın! Yok canım pışşııkkkk….. Tabii ki çevrenizdeki insanlar da sınıf sınıf ayrılır. Kimisiyle bara gidip dağıtmak eğlencelidir, kimisiyle evde Tabu oynamak. X- aşklar, Ex-aşklar, aday adayları, can dostlar, dostun olmak için uğraşanlar, gereksiz ama eğlenceliler, arkadaşlar… telefon rehberine şöyle bir göz atıp program yapma zamanı! Hadi bakalım kış kış…
- Ayrılık Sonrası Mektup:
Ve her ayrılık sonrasında büyük bir acıyla okuduğum ve kendime geldiğim bu mektup!
“ Ah benim zavallı Türkan Şoray gözlü, Fatma Girik’in köylü kızı ruhlu yavrucuğum,
Beni okuduğuna göre yine üzülmüşsün. Kesin sen de yaptın yine yapacağını! ( evetse bir kere baş salla) Üzülme demeyeceğim, üzül tabii ama memleket meselesi de yapma… Neden mi?
-Çünkü bir kadın rimelleri akmasın diye asla ortam içinde ağlamamalıdır.
-Herşeye çare vardır ama ölüme yoktur eğer giden ölmemişse salla! Hele seni terk ettiyse aldığı her nefeste karbondioksit miktarı çok ola işallah!
-Kapat gözlerini geçmişi düşün. Her daim hayatında başına iyi ve kötüler gelmiştir ama sen gözünü kapatınca hep iyileri hatırladın değil mi? Kandırma kendini! Çünkü zavallı insanlar kendilerini kandıranlardır.
-Sen ağladıkça gözlerin şişecek, gözaltların buruş buruş kırışacak. Sonra her gelen ve gidenin izi yüzüne sinecek. Ne gerek var bu kadar yüke. Unutma mutlu insanlar uçabilecek kadar hafif ve gamsız olanlardır.
-Sen şimdi evinde oturup bu salak mektubu okurken harcadığın zaman diliminde kimbilir hayatının aşkı evinin önündeki caddeden arabayla geçiyor ya da sırf mutsuzsun diye iptal ettiğin programlardan birinde bir kafe de, arkadaş ortamında kös kös oturuyor. Hem de senden habersiz! Ne alaka deme… Çünkü hayat böyle, eksilen her şey yerini hızla doldurur. Bu nedenle toprak altında çürüme süremiz bile belli!
Hadi şimdi beni kapa… Gerekirse ben buradayım. Sen sümüklüleri sevmezsin. Bu nedenle giyin toparlan, at kendini gerçek yaşamın seyrine… Çünkü insan yaşadığını en çok anıları çoğaldıkça anlar. Ve anılar her daim güzel değildir. Ama dolu dolu yaşamanın da bedeli budur. Bu da sana son sözüm olsun.
Sağlıcakla kal.”
Mektubu özenle katladım. Paketimdeki eşyaların yanına koydum. Pakete bakmak iyi geldi derken zil çaldı. Bayan Pike şişmiş gözlerle karşımdaydı.
Elimdeki paketi uzattım. Ve “ Maydanoz Kız Acıları Dindirme Merkezi”me hoş geldin dedim…