2 Ocak 2011 Pazar

Ayrılığın en makbulü en az söz söylenerek biteniymiş!

Bekleme benden öyle şeyler. Yapamam dedimse yapamam işte. Olmaz kaderimi silip kendim yazdığım, başrolü yalnızca bana ait bir hayatım var benim. Nereye çeksen oraya gidecek gibiyim üstelik. Bir de uzaklara öyle kimsenin bilmediği yerlere gelemem. Hayatı ben senin gibi görmüyorum ki. Benim pencerem genişken dar. Darken çoookkkk geniş! Öyle rüzgarları içine çeker ki, öyle sahneleri dondurur bakar ki aklın şaşar. Hep mi şenlik, hep mi rengârenk yaşam döngüm! Bir gün bakmışsın yeşil, bir gün bakmışsın gri… Nevrotik deli bir kadınım işte. Bırak sen git şimdi, dönme zaten bir hayır gelmedi benden de sana.
Aman ne var yani sevdiysen  beni. Hiç havamda da değilim öyle sevgi dolu gözlerle de bakma bana. Sen git dünyanın öbür ucuna, kur kendine bir hayat. Normal, ortalama birini sev, benim gibi uçlardaki acıtır senin canını.
Aman kes sesini yeter, vızvızlanma! İçim şişti zaten bu aşkla da. Git… Bak söz arayacağım seni. Yok yok yalan söyledim aramam hayırsızın tekiyimdir zaten. Sevmedim ki hiç ben seni. Aklın kalmasın arayacak mı beni diye? Gözün takılmasın hiç telefona da. Ben bir tek geceleri düşündüm seni. Ohh diyordum horlamayan bir adam buldum sonunda. Yemeklerde yapıyor, bak ne güzel tam evlenmelik! Önce ev kızcılık oynadım ama baktım sonu yok. Ben senin istediğin kişi olamam ki.
Hayat böyle işte Bay Çok Bilmiş! Sen bir döner bakarsın işler tıkırındayken, her şey altüst olmuş. Sen iyi aile çocuğusun, el bebek gül bebek büyütmüş annen seni. Ben hırpalar ezerim acımam da üstelik diğerleri gibi…
Ayrılığın en makbulü en az söz söylenerek biteniymiş. Hadi terk ettim anla sen artık beni! Şıştt bana bak arama bir daha da beni…

P.S. Eski yazılardan...


Hiç yorum yok: